Çam ağaçları son zamanlarda sosyal medyanın hedef tahtasına durumdadır. Oysa tehlikeli olan, çam ağaçlarının kendisi değildir. Diğer bir bakış açısıyla, başka ağaç türleri daha az yanıcı veya yanmayan özellik taşımamaktadır. Coğrafi özelliklere bağlı olarak türler doğal bir yayılım gösterir. Toprak, eğim, bakı, yağış yanında sosyolojik olarak da ormanlar karmaşık bir tür dağılımına sahiptirler.
Düşünülenin tam aksine, yangına hassas bölgelerde kendini yenileme, yeniden orman oluşturabilme yeteneğine sahip çam ağaçları, günümüze kadar ulaşmıştır. Bu süreyi on milyon yıllarla ifade edebilmek mümkündür.
Her ağaç türü, çağlar boyu bu adaptasyonu sağlamıştır. Özellikle Akdeniz kuşağındaki Kızılçam ormanları, kendilerini yangınla yenileyecek şekilde adaptasyon sağlamışlardır. Çimlenme ve yeni neslin gelmesi engelini ortadan kaldıran en önemli etken, milyonlarca yıldan günümüze yangınlar olmuştur.
İklim ve yanıcı madde birikimi, insan ve doğal koşullar etkisiyle oluşan yangın tehlikesini artırmaktadır. Yanmaya hazır ölü örtü, düşük nem, yüksek sıcaklık ve rüzgârın varlığında, kendi dışındaki sayısız etkenle tutuşur.
Benzer tartışmalar, dev yangınların yaşandığı Amerika Birleşik Devletlerinde de tartışılmaktadır. Resmi sayfasında, Yangın Yönetimi konusunda şu ifadeler yer almaktadır:
“Bir orman yangını gördüğümüzde ilk tepkimiz onu söndürmektir. Orman Hizmetleri, onlarca yıldır orman yangınları söz konusu olduğunda tam da bunu yaptı. Ancak bilim, orman yangınlarına bakış açımızı ve onları yönetme biçimimizi değiştirdi. Özellikle insanları ve toplulukları tehdit ediyorsa, yangınları hâlâ bastırıyoruz, ancak yangının doğada sağlıklı ekosistemlere yol açabilecek bir rolü olduğunu biliyoruz.“
İlgili sayfayı okumak için tıklayınız
Bir de ağaçların Amerika’dan getirilme safsatası var. Son yılların en kolay inanılan inanılmazı. O konuya da değindim kısaca. Sayfaya Gidin
